DİKKAT ÇEKEN
Rus Basını: Türkiye eski Sovyet topraklarının birçoğunda güçlü bir mevzi kazandı…
BBC Moskova Muhabiri Steve Rosenberg, Dağlık Karabağ’daki çatışmaların ışığında Rus basınında Türkiye ile Rusya ilişkilerini ele alan haberleri derledi.
Rus basınında, Türkiye’nin, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği topraklarında Rusya’nın etkisine karşı meydan okuma girişimlerine dikkat çekiliyor.
Moskovsky Komsomolets gazetesi şu ifadelere yer veriyor:
“Gerçek dostlar var, sahte dostlar var. Bir de Türkiye Cumhurbaşkanının örneğinde görüldüğü türden dostlar var. Erdoğan, Ankara’nın Kırım’ı Rusya’nın parçası olarak tanımayı reddettiğini ilan etti.
Bu yeni bir şey değil. Yeni olan, Erdoğan’ın Kırım ile ilgili ifadelerinin, Moskova’nın daima sadece kendi alanı olarak gördüğü siyasi alana Türkiye’nin görülmemiş bir atılımda bulunduğu anda geliyor olması. Bu da Ankara’nın saldırgan açıklamalarını daha da kaygı verici kılıyor.
Erdoğan Kırım’ı Rus olarak görmüyor. Ama aynı zamanda Ukrayna’ya ait olarak da görmüyor. Erdoğan’a göre, Rusya 1783’te Kırım’ı haksız bir şekilde Osmanlı İmparatorluğu’ndan aldı ve bu toprakların imparatorluğun devamı olan modern Türkiye’ye geri verilmesi gerekiyor.”
‘Dağlık Karabağ, Moskova açısından şok oldu’
“Türkiye eski Sovyet topraklarının birçoğunda güçlü bir mevzi kazandı. 2020 sonbaharı, Erdoğan’ın ne kadar etki elde ettiğini gösterdi. Dışarıdan bakıldığında, Türkiye’nin desteğiyle Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ’ı yeniden ele geçirme girişimleri, Moskova açısından hala atlatamadığı bir şok oldu.
Bugün Güney Kafkasya’da herkes Rusya’ya karşı öfke duyuyor. 1990’lardan beri Gürcistan’da da durum böyle ve şimdilik bunun sonu görünmüyor.
“Şimdi de Ermeniler Rusya’nın kendilerini kaderlerine terk ettiğine ve iki tehlikeli düşmana karşı yalnız bıraktığına inanıyor. Azerbaycanlılar ise Moskova’nın aslında Erivan’ı desteklediğini düşünüyor.
“Ne taraftan bakarsanız bakın Erdoğan avantajlı pozisyonda. Ermenistan ile iyi ilişkilere ihtiyaç duymuyor. Ve savaş nasıl sonlanırsa sonlansın, Azerbaycanlılar onu gerçek dost ve ‘ağabey’ olarak görecek.
“Türkiye’nin siyasi saldırısı da sadece bu bölgeyle sınırlı değil. Erdoğan Orta Asya’da da oldukça aktif… Ankara Rusya’da bile aktif, ‘kültürel değişim’ adı altında Rusya içerisinde Türkçe konuşan cumhuriyetlerle bağ kuruyor.
“Bunlardan paniğe kapılıp casusluk fobisi atmosferi yaratmamalıyız. Ama ‘Rusya’nın dostu Erdoğan’ı yakından gözlemek de iyi olur. Yani, Kırım açıklamaları ile bizim hiç de dostumuz olmadığını, en iyimser ifadeyle bazı sınırlı durumlarda taktiksel bir ortağımız olduğunu hatırlattığı için ‘Türk sultanı’na teşekkür ederiz. Önceden uyarı en iyi önlemdir.”
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.