Connect with us

DİKKAT ÇEKEN

Salgın Türk insanını nasıl etkiledi? Anketten çıkan önemli sonuçlar…

Son Guncelleme:

MEDYAJANS.COM / Ocak ayında Çin’de ortaya çıkan ve bütün dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (Kovid-19) salgını hala etkisini sürdürüyor.

Salgının Çin’de ortaya çıkmasından sonra 100 milyona yakın insan karantina altına alınarak evlerinden çıkamadılar. Dünya’ya ise salgının merkez üssü Vuhan şehrenden dehşete düşürücü görüntüler paylaşıldı.

Çin’in bütün dünya ile ulaşım ağı bir anda kesildi. Salgın Avrupa ve Amerika’ya taşındığında insanların zihninde Çin’den gelen görüntüler vardı.

Ölüm oranlarının bir anda tavan yapması dehşeti daha da artırdı. 11 Mart’ta Türkiye’de ilk vaka tespit edildiği gün Türk vatandaşları için de zorlu bir dönemin başlangıcıydı.

İnsanlar yaklaşık 2 aydır neredeyse sokağa çıkamıyor. 20 yaş altı ve 65 yaş üstü için ise her gün sokağa çıkma yasağı var. Çoğu işyeri kapalı ve salgının ne zaman biteceği de henüz bilinmiyor. İnsanlar bir yandan işsiz kalırken bir yandan da psikolojik sorunlarla boğuşmak zorunda kalıyorlar.

Daha önce hiç deneyimlenmeyen bu durumun Sosyolojik ve psikolojik etkleri de kalıcı olma ihtimali yüksek.

İNSANLAR BU SÜREÇTEN NASIL ETKİNLENDİ?

Muş Alparslan Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Anabilim DalI Dr. Öğretim Üyesi Yunus Akan Salgın döneminiyle ilgili yaptığı araştırma bu açıdan önemli.

“Covid-19’un psikolojik etkilerinin ve insan hayatına yansımalarının incelenmesi” başlıklı çalışmasını Medyajans.com’la paylaşan Akan, araştırmayı Nisan ayında Türkiye’nin 7 bölgesinde rastgele seçilen 18 yaş üstü bireylerden Google form üzerindensanal veri toplama yöntemiyle gerçekleştirdi.

ARAŞTIRMADAN ÇIKAN SONUÇLAR

1.     İnsanlar hastalanmaktan (%21) çok etrafındakileri hasta etmekten (%61) korkuyor. %62’si (991 kişi) sevdiklerine kötü bir şey olacak diye çok endişeleniyor.

2.     Sadece %14 her an başına kötü bir şey gelecek diye çok korkuyor.

3.     Sadece  %18 hastalıklı diye damgalanmaktan korkuyor. İnsanlar hastalıklı diye damgalanmaktan korkmuyor

4.     Sadece %15 hastalık belirtisini taşıyıp taşımadığını araştırıyor.

5.     %53 oranında hastalık endişesiyle birçok şeyden uzak durmak, insanların canını çok sıktı. İnsanlar evde kaliteli zaman geçiremedi.

6.     %56’sı yapmak istediği şeyleri yapamadığı için çok üzülüyor

7.     %27 oranında insanlar, hayatlarının birçok yönden bozulduğunu/kötüleştiğini düşünüyor.

8.     %40 oranında insanlar, istedikleri şekilde bir yaşam sürdüremediğim için çok üzülüyor.

9.     Sadece %19 oranında insanlar ölümden korkuyor. İnsanlar çaresizlikten bunalıyor. %34 oranında hiçbir şey yapamadan öyle çaresizce beklemek, onlara zor geliyor

10.%47’si (760 kişi) İnsanlarla bir araya gelememekten dolayı çok üzülüyor

11.%50’si hep aynı şeyleri yapmaktan çok sıkılıyor.

12.%55 bu süreçteki belirsizlik ve ne olacağını bilememek canlarını çok sıkıyor.

13. %38’i yapması gereken şeylere odaklanmakta çok zorluk çekiyor. Ve %27’si(413 kişi) bir şeylere başlamakta zorluk çekiyor. %35 oranında yapması gereken şeyleri erteliyor.

14.Sadece %8 oranında bağımlılık yaratan maddeleri(alkol, sigara..) daha çok kullanıyor.

15.Etrafımdaki insanlarla ilişkilerinde sorunlar yaşama oranı %12. İnsanlar birbirine kenetlendiler. Başka alternatif olmadığı için ister istemez bir arada huzurlu bir şekilde yaşamak zorunda kaldılar.

16. İnsanların uyku düzenleri bozuldu. %36 oranında eskiye göre daha az veya daha çok uyuyor.

17.Yeme alışkanlıkları bozuldu. %27 oranında eskiye göre daha az veya daha çok yemek yiyor.

18.,İnsanların takıntıları arttı. %37 oranında (617 kişi) hastalık bulaşmasın diye istemsizce eylemlere(aşırı temizlik…) daha çok başvuruyor.

19.%30 oranında eskiye oranla kendine çok bakmadığını-kendini çok önemsemediğini düşüyor.

20.%25 (411 kişi) oranında  hayatın çok anlamsız olduğunu hissediyor ve benzer maddelerden de verdileri cevaptan anlaşılıyor ki ciddi depresif belirtiler gösteriyor.

21.%32 (514 kişi) oranında insanlar kendimi huzursuz, gergin ve bunalmış hissediyor.

ARAŞTIRMANIN 2. AŞAMASININ SONUÇLARI

Türkiye’nin 7 bölgesinde Google form yoluyla ulaşılan 662 kişi üzerinde yapılan araştırmanın 2. aşamasının sonuçları şöyle:

Araştırmanın 2. Aşamasında 18-50 yaş arası bireylerin cinsiyet, medeni durum, yaşadığı yer, eğitim seviyesi, sigara kullanma durumu, ekonomik durum ve yaş faktörlerine göre COVİD19 psikolojik yıkım ve yaşam doyumu düzeylerinin ve aradaki ilişkilerin belirlenmesi amaçlanmış. Bunun için istatistiksel analiz teknikleri kullanılmış ve şu sonuçlar elde edilmiş.

CİNSİYETE GÖRE;

1.     Covid-19 sürecinde kadınlar daha çok psikolojik yıkıma uğradı.

2.     Kadınlarda Covid-19 korkusu daha fazla.

3.     Yaşam doyumunda ise cinsiyete göre anlamlı bir fark yok.

MEDENİ DURUMA GÖRE

1.      Covid-19 sürecinde bekârlar çok daha fazla psikolojik yıkıma uğradı

2.      Covid-19 korkusunda medeni duruma göre bir fark yok

3.      Yaşam doyumunda ise bu süreçte evlilerin yaşam doyumu bekârlardan çok daha fazla.

YAŞADIĞI YERE GÖRE

1.      Covid-19 sürecinde kırsal bölgede yaşayanlar, şehir merkezinde yaşayanlara göre daha fazla psikolojik yıkıma uğradı. (Kırsal bölgedeki insanların eve kapanmaya alışmamış olmalarından dolayı)

2.      Covid-19 korkusunda yaşadığı yere göre bir fark yok

3.      Yaşam doyumunda ise bu süreçte şehir merkezinde yaşayanların yaşam doyumu kırsal bölgede yaşayanlardan daha fazla.

EĞİTİM DURUMUNA GÖRE

1.      Covid-19 sürecinde üniversite ve üstü eğitim seviyesine sahip olanlar daha fazla psikolojik yıkıma uğradı (farkındalık ve bilinçlilik düzeylerinin gelişmiş olmalarına paralel kaygıları arttı)

2.      Covid-19 korkusu üniversite ve üstü eğitim seviyesine sahip olanlarda daha çok var.

3.      Yaşam doyumunda ise üniversite ve üstü eğitim seviyesine sahip olanlarda yaşam doyumu daha fazla.

SİGARA KULLANMA DURUMUNA GÖRE

1-      Covid-19 sürecinde sigara kullanma durumuna göre psikolojik yıkıma uğramada bir fark yok

2-      Covid-19 korkusu, sigara içenlerde daha fazla var.

3-      Yaşam doyumunda ise sigara kullanmayanların yaşam doyumları sigara kullananlardan çok daha fazla.

YAŞA GÖRE

1.      Covid-19 sürecinde 18-25 yaş arasında olanlar 26-35 ve 36-50 yaş arasında olanlara göre daha fazla psikolojik yıkıma uğradı. Yaş artıkça psikolojik yıkım azaldı.

2.      Covid-19 korkusunda, yaşa göre anlamlı bir fark yok.

3.      Yaşam doyumunda ise 36-50 yaş arasında olanlar 18-25 ve 26-35 yaş arasında olanlara göre daha fazla yaşam doyumuna sahip. Yaş artıkça yaşam doyumu artmaktadır.

EKONOMİK DURUMA GÖRE

1.      Covid-19 sürecinde ekonomik durumu 5000 TL ve üzeri olanlar 0-2000 TL, 2001-3500 TL ve 3500 TL-5000 TL ye göre çok daha az psikolojik yıkıma uğradı. Psikolojik yıkıma en fazla uğrayanlar ekonomik durumu 0-2000 TL arası olanlardır. Ekonomik durum azaldıkça psikolojik yıkım artmaktadır.

2.      Covid-19 korkusunda, ekonomik duruma göre anlamlı bir fark yok.

3.      Covid-19 sürecinde ekonomik durumu 5. 000 TL ve üzeri olanlar 0-2.000 TL, 2001-3500 TL ve 3500 TL-5000 TL’ye göre çok daha fazla yaşam doyumuna sahip. Bu süreçte yaşam doyumu en az olanlar,  ekonomik durumu 0-2000TL arası olanlardır. Ekonomik durum azaldıkça yaşam doyumu azalmaktadır. (Bu süreçte ekonomi durumu düşük olan bireylere destek verilmesinin neden önemli olduğu burada açıkça anlaşılmaktadır.

Kopyalamayı desteklemiyor...