POPÜLER HABER
Deniz Salyası Marmara’yı esir aldı! Deniz Salyası (Müsilaj) nedir?
Marmara Denizini saran ve özellikle İstanbul kıyılarını etkisi altına alan deniz salyasının son dönemde görünür derecede arttı. Marmara’nın altı dalgıçlar tarafından görüntülenirken, denizin altında da durumun yüzeydeki gibi olduğu görülüyor.
İstanbul, Adalar, Tekirdağ, Çınarcık, Bursa, Erdek, körfezler, kıyılar ve denizin dibi yoğun salyanın etkisi altında.
Deniz salyası, uzmanlara göre 3 nedenden dolayı bu kadar yayıldı:
YAYILMASININ NEDENLERİ
Birincisi, Marmara Denizi’nde 40 yıllık ortalama sıcaklık verileri dikkate alındığında deniz suyu, diğer yıllara göre artık iki buçuk derece daha yüksek sıcaklıkta.
İkincisi, Marmara Denizi’nin orijinal yapısı.
Üçüncü ise azot, fosfor, evsel ve endüstriyel atıkların denize karışmasıyla ortaya çıkan besin elementlerinin miktarının çok yüksek olması.
TEMİZLİK ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Musilaj yani deniz salyası, Marmara’ya kıyısı bulunan özellikle İstanbul, Kocaeli ve Yalova kıyılarında yoğun olarak gözüküyor. Bir yandan da temizlik çalışmaları sürüyor.
Tüm uzmanlar şu an yaşanan durumun birincil sebebinin “atıklar” olduğunda belirtiyor.
Deniz Salyası (Müsilaj) nedir?
Müsilaj, Marmara Denizi gibi kapalı denizlerde zaman zaman ortaya çıkan bir salgıdır.
Prof. Sarı bu salgıyı “Denizdeki biyolojik üretimin başlangıcını, ilk basamağını teşkil eden fitoplankton dediğimiz mikro alglerin, yani mikroskobik bitkiciklerin aşırı çoğalması sonucu, ortamda vuku bulan bazı şartlara tepki olarak bıraktıkları salgıya müsilaj diyoruz” şeklinde açıklıyor.
Bu mukoza gibi yapı, suyun içindeki bakteri ve virüs gibi mikroorganizmalar için çok uygun bir beslenme habitatı yaratıyor ve bu nedenle aralarında zararlı canlıların da olduğu organizmalar bu salgının üzerinde kümeleniyorlar.
Denizin üstünde gördüğümüz beyaz, köpük gibi yapı aslında “buzdağının görünen kısmı”. Aslen bu salgı denizin altında bir tül gibi uzayıp gidiyor.
Prof. Sarı “Marmara Denizi için konuşursak, ilk olarak deniz yüzeyinden 5 metre aşağıda başlıyor, 15-20 metrelere kadar gidiyor. Ancak şu anda yüzeyden başlıyor ve 30 metre derinliğe kadar iniyor” diyor; “Henüz bu sabah Marmara Denizi’ne daldım ve 12 metreden derine inemedim. Elimizde fenerlerimiz olduğu halde önümüzü göremez halde olduğumuz için 12 metreden gerdi döndük” diyor.
Neden oluşuyor?
Bilim insanları birkaç farklı sebebi olsa da en baskın nedenin atıklar olduğuna dikkat çekiyor.
Prof. Sarı müsilaj oluşumunun üç temel tetikleyicisi olduğunu söylüyor; birincisi küresel iklim değişimine bağlı olarak Akdeniz havzasında sıcaklıkların yükselmesi.
Deniz yüzey sıcaklığı verilerine bakıldığında, Marmara Denizi’nin sıcaklığı bu yıl 40 yıllık ortalama verinin 2,5 derece üzerinde, yani 2,5 derecelik bir anomali söz konusu.
İkincisi tetikleyici ise Marmara’da deniz şartlarının durağan olması. Prof. Sarı Marmara Denizi’nin orijinal yapısı nedeniyle “astımlı bir insana” benzediğini söylüyor.
Denizin üstündeki 25 metre Karadeniz’den gelen sudan, 25 metrenin altı ise Akdeniz’den gelen sudan oluşuyor.
Prof. Sarı “İki su kütlesi arasındaki tabaka Marmara Denizi’nin yüzeyi ile dibi arasındaki ilişkiyi zorlaştırıyor, sirkülasyonları engelliyor. Yüzey akıntıları da tamamen Karadeniz’den gelen sularla ilgili” diyor. Yani Karadeniz’den akıntı gelmediğinde Marmara’nın üst akıntısı da azalıyor, durağanlaşıyor, özellikle körfezlerde sirkülasyon iyice azalıyor.
3. ve en önemli tetikleyici ise kirlilik yani deniz giden atıklar.
Deniz biyoloğu Mert Gökalp “Neden olduğu ve doğal olmadığı çok net ortada; bunu yapan insan ve sorumsuz yaşayış, şehirleşme şekli, atıklar” diyor.
Marmara Denizi’nin çevresinde yaklaşık 25 milyon insan yaşıyor. Türkiye’nin endüstrisinin yarıya yakını da Marmara Denizi’nin çevresinde yer alıyor. Yani evsel, endüstriyel ve tarımsal atıkların tümü doğrudan ya da dolaylı olarak Marmara Denizi’ne gidiyor.
Prof. Sarı “Bizim bu kadar yoğun şekilde atık yükleme potansiyelimiz, Marmara Denizi’nin değişen iklim şartlarıyla beraber artık özümleme kapasitesini düşürmüş durumda” diyor.